Paralel evrenler var ve bu yakında sınanabilecek.
16:44 Andromeda gök adası , birinci kat sema , CERN , Çoklu evrenler , nasa , Özge Eryağcı , Paralel evrenler , Sema katları , Space Explorer , Yedi kat sema 0 Comments

Andromeda gök adası, Birinci kat sema, CERN, NASA, Paralel evrenler, Sema katları, Space Explorer, Yedi kat sema, Çoklu evrenler, Özge Eryağcı,

Dr. Brian Greene'e katılan kozmologların sayısı artıyor. Ona göre; biz bir çok evrenden biriyiz ve bu diğer dünyaların en azından biri bizimkine yakın bir durumda. Belki de sadece milimetrik bir uzaklıkta.Bu dünyayı göremiyoruz çünkü gündelik gerçeğimizin 4 boyutundan farklı bir alan türü.

Max Tegmark modern fizikteki "çoklu evrenler" modelinin sonunda test edilebilir, öngörülebilir ve aksini kanıtlayabilir olacağını düşünüyor. "Bu bir bilim kurgu değil, gerçek bilim" diyor.

CERN'deki Büyük Hidron Çarpıştırıcısı araştırmaları ilerledikçe, bilim adamlarının ufuktaki "yeni fizik" görüşü hakkındaki konuşmaları gitgide artıyor. Araştırmacılar bunun evrenimizin bilinmeyenlerinin anlaşılmasına yardımcı olacağını düşünüyor.

Bu yeni yaklaşım, karanlık enerjinin daha iyi anlaşılmasını içeriyor. Bazı ileri görüşlüler, bizim muhitimizde kardeş bir evrenin gizlendiğine işaret eder.

Kosmolojistler tarafından Andromeda Galaksisi gibi 2.2 milyon ışık yılı uzaklıktan Samanyoluna doğru 321.87 km/saat hızla yaklaşan tuhaf şeyler gözlemlendi.

Görünmeyen bir evrenden sızan yer çekimi, iki galaksiyi birlikte çekiyor olsaydı bu fenomen mantıklı gelebilirdi.

Araştırmacılar son günlerde WMAP uzay teleskobu sayesinde Samanyolu'ndan 10.000 kez daha büyük bir güç keşfetti. Bunun paralel bir evren olabileceğine dair güçlü kanıtlar sunmaktadırlar.

Paralel evrenleri araştırmak için yapılan bir başka girişimse; NASA'nın Uluslar Arası Uzay İstasyonu (ISS)'nda diğer evrenlerin varlığını kanıtlamaya dair veriler toplamak için kurduğu Alfa Manyetik Spektrometre-2.

Dünya çapında ilgi gören bu kozmik gizem aydınlatılmaya çalışılıyor. Proje çoğu AB ülkesine ek olarak Tayvan, Çin, Rusya ve ABD tarafından ilgi görüyor.

Peki biz bu diğer evreni ziyaret edebilir miyiz?

Amerikalı kozmolojist Clifford Johnson, Evrenin Bilmeceleri'nde yer alan son PBS röportajında bunun kurgu bağlamında ele alınabileceğini (bkn. Fringe dizisi, Fox Tv) fakat bilimadamlarının bir şey keşfedebileceğini de söyledi.

Biz maddeden yapılmış şeyleriz. Manyetizma ve yer çekiminin bizi bu evrene yapıştırdığı elementleriz. Bu ikisi yukarı-aşağı, ileri-geri, sağa-sola hareket eden ve zaman duygusuna sahip 4 boyutumuzu terketmemize izin vermez.

Diğer evren bize yakın olabilir fakat onları gözlem ve onlarla iletişim kurmak için öncelikli olarak farklı boyutları anlamalıyız. O zaman onları "yeni bir tür" olarak gözümüzün önüne getirebiliriz.

Ancak yer çekimi tüm evrenlere sinmiş görünüyor. Bir gün bazı fütüristik yer çekimi manipülasyonu yoluyla diğer evrenlerle iletişim kurmak mümkün hale gelebilir.

Paralel bir evren keşfedilirse nasıl hissederiz?

Johnson "Bu beni daha az benzersiz biri ya da minnettar hissettirebilir.Çünkü başka bir yerde, benim yapmaya vakit bulamadığım bir çok şeyi yapan bir kopyam olabilir." diyor.

Greene, bazı evrenlerin bizimkinden farksız olabileceğini ekliyor. Diğer evrenler, yaşadığımız yerde hepimizin farklı varyasyonlarını içerebilir. Farklı aileler, farklı kariyerler ve farklı hayat hikayeleri gibi. Bu evrenlerde gerçek, bizimkinden tanınamayacak kadar radikal farklılıklara sahip olabilir.

Uzmanlar katlanarak ilerleyen bilgi sayesinde bunun önümüzdeki yıllarda çözüleceği öngörüsünde bulunuyor. Bu üst düzey konsept bir gün kanıtlanacak.

Sizin bir alternatifinizin bulunduğu ve onun sizden daha güzel bir hayat yaşadığı Dünya'yı ziyaret ettiğinizi hayal edin. Karşılıklı anlaşmanız halinde yer değiştirebilirsiniz.

Şu sorular akla geliyor: Paralel kendilerimizle tanışırsak ne olabilir? Daha iyi insanlar olabilmek için farklılıklarımızı kombin edebilir miyiz? Yoksa birbirimizle rekabet mi ederiz?

Peki paralel evrenlerle iletişim kurmamız ne zaman mümkün olabilir? Azim ve iyi bir servetle, bazı uzmanlar bu inanılmaz başarıya en erken 10 yıl içinde ulaşabileceğimizi öngörüyor. Daha az hevesli bilimadamları ise bunun gerçekleşmesi için gereken teknolojiye önümüzdeki 50-100 yıl içinde ulaşabileceğimize inanıyor.

theviralpost, Çeviri: Özge Eryağcı / www.SpaceExplorer.TV