Üç bin yıllık uzay mekiği heykeli Van'da bulundu. Her şeyi ile günümüz teknolojisi gibi...

uzay mekiği
uzay mekiği


Yeryüzünde, şimdiye değin, çeşitli ülkelerde, uçak, füze, roket vb. uçan araçlara benzetilen birçok nesneler bulunmuştur. Bunlar, Kadim halklar tarafından ya kendilerinin kullandıkları araçların modelleridirler ve yahut gözlemledikleri Yüksek Zekâlara ait araçların modelleridirler.

Fakat bunlardan hiç biri Anadolu’da bulunan obje kadar, günümüz uçak, füze, roketlerin ortak özelliklerini ve aerodinamik tekniğini ihtiva etmemektedirler. Üzerinde yoğun tartışmalar ve araştırmalar oluşturacak olan bu uçan-modül modeli, Anadolu’da bu araçların orijinallerini kullanan hangi uygarlık tarafından kullanılmış?




1975 yılında Van dolaylarında yapılan arkeolojik kazılar sırasında, hiç tartışma götürmeyecek bir şekilde mükemmel bir atmosfer içi ve dışı uçuş aracı modeli olan bir heykelcik ortaya çıkarılmıştı. Bariz bir aerodinamik formu olan bu modelde günümüz atmosfer içi ve uzay araçlarında rastlanan şu parçalar yer almaktadır:

-Burun konisi,

-Kokpit,

-Roket kompartımanı, dikey kuyruk,

-Çoklu roket lüleleri.


Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.




Uzay ve dünya dışı yaşam konularında birbirinden dikkat çekici yayınlar www.SpaceExplorer.TV sitemizde

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Okyanuslar ve bulutlarla kaplı bir Mars

mars yaşam
mars yaşam


Dünya’nın en yakın komşusu Mars, on yıllardır gök bilimcilerin sırlarını çözmeye çalıştığı gezegenlerin başında geliyor. Son 10 yıl içinde yapılan keşifler, gezegende bir zamanlar sıvı halde su olduğuna işaret ederken, Mars’ın antik zamanlarda tıpkı Dünya’ya benzediği görüşü de güçleniyor.

Yüzeyindeki Oppurtunity ve Curiosity keşif araçlarının yanı sıra, Mars Yörünge Kaşifi (MRO) uydusu tarafından gözlemlenen Mars, elde edilen son bulgularla bir zamanlar nasıl bir görünüme sahip olduğu hakkında bilim insanlarına ipucu veriyor.

MRO’un, Kızıl Gezegen’deki jeolojik yapıların yüksekliğine ait gönderdiği verileri değerlendiren ABD’lı yazılım mühendisi Kevin Gill, bilgisayar ortamında Mars’ın görüntüsünü oluşturdu.

Discovery News sitesine çalışması hakkında açıklama yapan Gill, “Dünya’ya ait benzer modeller yapıyordum. Mars’ta hayat olduğu izlenimi veren çizimlere rastladıktan sonra aynısını denemek istedim... Mars hakkında yeni bilgiler edinmek, yaratıcı olmak ve kullandığım yazılımı geliştirmek güzel bir şey” dedi.



DEV OKYANUSLAR VE NEHİRLER ORTAYA ÇIKTI

Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.




Uzay ve dünya dışı yaşam konularında birbirinden dikkat çekici yayınlar www.SpaceExplorer.TV sitemizde

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Mars'ta görülen o şey bir kemirgen mi?

marsta
marsta


Mars'ta görülen o şey bir kemirgen mi?


Bu fotoğraf NASA'nın Mars'a gönderdiği özel robot Curiosity tarafından Eylül 2012'de çekildi. Fotoğrafın işaretli alanı büyütüldüğünde sağ kısımdaki görüntü elde ediliyor. İddialara göre bu kısımda görülen Mars'taki bir kemirgen türü ve bu çok net belli oluyor. NASA ise bunun bir göz yanılması olduğunu iddia ediyor.


Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.

Uzay ve dünya dışı yaşam konularında birbirinden dikkat çekici yayınlar www.SpaceExplorer.TV sitemizde



0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

'Astronotlar Mars'ta hayatta kalabilir' - Mars'taki Radyasyon seviyesi dünya ile aynı

mars astronot
mars astronot

Mars keşif aracı Curiosity, Kızıl Gezegen’deki radyasyon seviyesinin Dünya’nın alt yörüngesindeki radyasyon seviyesiyle çok yakın olduğunu tespit etti. Elde edilen bulgular, Mars’taki radyasyon seviyesinin sanıldığının aksine astronotların yaşamını riske atmayacak seviyede olduğuna işaret etti.

Altı tekerli nükleer laboratuvar Curiosity, Mars’ın yüzeyinde yaptığı radyasyon ölçümlerini Dünya’ya yolladı. Mars’ta bugüne kadar birçok ilke imza atan Curiosity, bir gün Kızıl Gezegen’e ayak basacak olan astronotların burada hayatta kalabileceğini gösteren bulgular elde etti.

ABD’nin Colorado eyaletinde fiziki bilimler ve mühendislik araştırmalarının yapıldığı Boulder Güneybatı Araştırma Enstitüsü’nden Don Hassler, Curiosity’nin yaptığı ölçümlere bakarak, “Astronotlar kesinlikle bu şartlarda hayatta kalabilir” ifadesini kullandı.

Curiosity’nin Radyasyon Değerlendirme Detektörü’nün (RAD) baş sorumlusu olan Hassler, yaptıkları ölçümlerle Mars’ın geçmişine ait bilgiler elde etmeye çalıştıklarını, aynı zamanda Kızıl Gezegen’e gelecekte yapılacak insanlı uzay görevlerinin önünü açmaya çalıştıklarını ifade etti.


“DÜNYA’NIN YÖRÜNGESİNDEKİYLE AYNI”


Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.



Uzay ve dünya dışı yaşam konularında birbirinden dikkat çekici yayınlar www.SpaceExplorer.TV sitemizde

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Rusya'dan ortalığı karıştıracak iddia: NASA Mars'ta hayat olduğunu gizliyor.

nasa
nasa


Rusya'dan çok konuşulacak Mars iddiası: NASA sır gibi saklıyor!


Rusya ’daki bilim çevreleri Mars ’ta araştırmalar yürüten ABD ’nin Kızıl Gezegen’de elde ettiği bulguları dünya kamuoyuyla paylaşmadığını, hatta NASA ’nın Mars’ta hayat belirtilerine rastladığını ve bu bilgiyi büyük sır olarak sakladığını iddia etti. 

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Mars'ta bir zamanlar hayat olduğu kesinleşti. Ya şimdi var mı?

marsta hayat
marsta hayat


Mars’ta bir zamanlar hayat olabileceği açıklandı. Curiosity robotunun son gönderdiği ve henüz paylaşılmayan bilgiler duyuruldu.
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA ), Mars ’ta Curiosity robotu aracılığıyla yaptığı araştırmalarda devrim niteliğinde verilereulaştı. Yapılan araştırmalarda milyonlarca yıl önce Mars’ta içilebilir su bulunduğu tespit edilirken, bunun ‘Mars’ta bir zamanlar hayat oluşmuş olabilir’ şeklinde değerlendirildiği açıklandı. 

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Mars'ta NASA'nın açıklayamadığı, bilim dünyasını şaşkına çeviren cisim ne?

marsdaki cisim
marsdaki cisim


NASA ’nın Mars keşif aracı Curiosity , Kızıl Gezegen’de deneylerine devam ederken, büyük merak uyandıran keşiflerde bulunmaya devam ediyor. Mars’taki ilk sondajını başarıyla tamamlayan Curiosity, deney yaptığı bölgede çektiği fotoğraflardan birinde ‘metale benzeyen bir cisim’ keşfetti. NASA, konu hakkında henüz açıklama yapmış değil.

Altı tekerli, 1 ton ağırlığındaki nükleer laboratuvar Curiosity, Mars’ta bugüne kadar gerçekleştirdiği en kapsamlı deneyi tamamladı. Keşif aracı, Mars’taki faaliyetleri esnasında çektiği yeni fotoğraflarda ise bilim dünyasını şaşkına çeviren bir cisim tespit etti.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Mars'ın atmosferi Uzay'da 'kayboldu'

mars
mars

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Mars’ın atmoferinin ‘Uzay’da kaybolduğunu’ açıkladı. Keşif aracı Curosity’nin elde ettiği yeni bulgular, çok uzun zaman önce Uzay’a kaçan büyük miktardaki gazın Kızıl Gezegen’in atmosferinin büyük kısmını alıp götürdüğünü, geriye atmosferden çok düşük bir miktar kaldığını gösterdi.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

FBI raporu 'Uzaylılar var. UFO kazası gerçek' dedi.

FBI raporu 'Uzaylılar var. UFO kazası gerçek' dedi. 


FBI raporunda 'uzaylılar'


FBI’ın hazırladığı raporda, 60 yıl önce ABD’ye bir uçan daire düştüğü ve üç cesedin bulunduğu ileri sürüldü.

Varlığı yıllardır tartışılan ve ABD makamlarının resmi olarak doğrulamadığı “uzaylılar” tartışmasının cevabı 61 yıl sonra geldi. Yayınlanan FBI raporlarında düşen UFO’nun boyutu, insan benzeri uzaylıların giydiği kıyafetler açıkça tanımlanıyor.

İnsanoğlunun en çok merak ettiği konuların başında gelen uzaylılar ilk defa resmi olarak doğrulandı. Federal Araştırma Bürosu (FBI) 1950’de, ABD’ye düşen bir uzay mekiği hakkında hazırlanan özel raporunu önceki gün yayınladı. New Mexico’da düştüğü iddia edilen fakat yıllardır varlığı reddedilen uçan daire hakkında yayınlanan raporda, uzaylıların boyu, mekiğin şekli ve boyutu gibi en ince detaylara yer veriliyor. İsmi açıklanmayan bir kaynak tarafından verilen bilgiler doğrultusunda Washington’da, gizli ajan olarak görev yapan Guy Hottel’in hazırladığı raporda “New Mexico’da üç uzay mekiği ele geçirildi” açıklaması yapıldı.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bütün yönleriyle Roswell'deki UFO kazası

Roswell'deki UFO kazası
Roswell'deki UFO kazası

UFO kazasını doğrulamak isteyen ve isminin kullanılmasına izin veren ilk tanık, Roswell’deki 509. Bomba Grubu’nun istihbarat görevlisi emekli Yarbay Jesse Marcel olmuştur. Kaza yerini inceleyen ilk iki askeri görevliden biri olan Marcel, 1978 yılında araştırmacılara ve medyaya bir açıklama yaparak gördüğü enkaz için “bunun dünyaya ait olmadığını” söylemiştir. Marcel, 1979’da yaptığı bir röportajda şunları söylemiştir: “O bir meteoroloji balonu olmadığı gibi bir uçak ya da misil de değildi.”  Enkaz parçalarının özelliklerinden bahseden Marcel, “Yanıcı bir madde değildi… ağırlığı yok gibiydi. Çok inceydi, kalınlığı ancak bir sigara paketinin içindeki folyo kadardı. Parçaları eğmeye çalıştım fakat olmadı. Hatta balyozla üstüne vurarak içinde bir çukur açmayı bile denedik ama başaramadık”, demiştir.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-video- 51. Bölge, UFO'lar ve burada görevlendirilen Bob Lazar'ın itirafları

51. bölge
51. bölge

UFO'ların gerçek olduğuna ve dünya dışındaki gezegenlerde hayat olduğuna asla inanmayan ama ABD'deki 51. Bölge'de görevlendirildikten sonra burada UFO'ları  gözleri ile gören, tersine mühendislik çalışması ile bunların nasıl çalıştığını çözmesi kendisinden istenilen ve görüp duyduğu çok ilginç gerçekleri medyaya açıkça anlatan Fizik Mühendisi Bob Lazar ile yapılan röportaj...

Bob Lazar bu ropörtajda nasıl bu projeye dahil edildiğini, ilk intibalarını, daha sonra UFO'ları nasıl gördüğünü, bunlardan birini çok yakından incelediğini, sahip oldukları teknolojiyi, havalanmak için nasıl bir teknoloji kullandıklarını, bu itirafları yaptıktan sonra nasıl tehdit edildiğini ve kurşunlandığını anlatıyor.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Uzayda hayat var. UFO'lar gerçek. Mars'tan geliyorlar ve Müslümanlar.

uzayda hayat
uzayda hayat


(...) Marslıların dünyaya geldiği kesin. Bu hususta binlerce somut ve gerçek delil mevcut. Hatta bundan üç bin ya da beş bin sene önce de dünyaya geldikleri de KESİN. Bunu da İslam alimleri söylediği gibi, günümüz bilim adamları da son yıllarda yaptıkları keşiflerle bunun gerçek olduğu sonucuna vardılar. Dünya kamuoyu bize doğru yansıtılmıyor. Mesela Japonların çok kıymet verdiği pek çok bilim adamları uzayda hayatın olduğuna ve dönem dönem bunların dünyaya geldiğine inanıyorlar. Mimar Sinan'ın, hele Piri Reis'in mutlaka ama mutlaka dünya dışı varlıklarla ve teknolojilerle iletişim kurduğuna inanıyorlar. "Yoksa o haritayı, uçamadan kim nasıl bu derece doğru olarak çizebilir" diyorlar. Mimar Sinan'ın yaptığı matematik hesaplarını ancak bir PC'nin yapabileceğine inanıyorlar ve o tarihlerde bazı istisna insanların dünya dışı teknolojileri kullandığını iddia ediyorlar ki bence de bu böyle.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-video- Dünyanın ikiz kardeşi bulundu!

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-video- Evrenin akıl almaz büyüklüğü ve gezegenlerin birbirlerine oranı

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-video- Avustralya'daki dünyanın bu en büyük ve güçlü teleskobu birinci kat semayı keşfedebilecek mi?


0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-video- Uzay ve Sırları - Uzayda hayat var mı? (21. Yüzyılın şifreleri - Ali Bektan)


0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-video- Uyanış: Uzayda hayat var mı? - Bilim Kurgu - Master of Science Fiction - Tek parça




0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Mars'ta şaşırtan keşif: Yüksek oranda su bulundu (Mars'ta hayat var mı?)

Mars'ta şaşırtan keşif: Yüksek oranda su bulundu (Mars'ta hayat var mı?)
Mars'ta şaşırtan keşif: Yüksek oranda su bulundu (Mars'ta hayat var mı?)


Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın Mars'ta keşif gezisi yapan Curiosity robotunun aldığı örnekler, Mars'ın yüzeyinde yaklaşık yüzde 2 oranında su bulunduğunu gösterdi. Böylece, Kızıl Gezegen'de yaşam olma ihtimaline ilişkin umutlar "tekrar yeşerdi".




Örnekleri inceleyen ve Mars'ta su bulunduğu sonucuna varan, New York'taki Rensselaer Politeknik Enstitüsü'nden Laurie Leshin, gezegende bu kadar yüksek oranda su bulunmasının heyecan verici olduğunu belirtti.

Ulaştıkları sonucun kendilerini de şaşırttığını belirten Leshin, alınan toprak örneklerinin 835 dereceye kadar ısıtılmasıyla önemli oranda karbondioksit, oksijen, kükürt bileşiklerinin açığa çıktığını açıkladı.

Mars'ın bugüne dek kutup bölgelerinin dışında, çok kuru bir çöl olduğunun sanıldığını belirten Leshin, Dünya yüzeyindekinden çok az da olsa, Kızıl Gezegen'de bulunan su miktarının yeni keşif araştırmaları için önemli kaynak sağladığını vurguladı.

Suyun Mars yüzeyinin neredeyse her yerinde bulunduğuna dikkati çeken Leshin, "Astronotsanız, su elde etmek için bir miktar toprağı ısıtmanız yeterli" ifadesini kullandı.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-video- NASA bu görüntüleri neden kaldırdı? NASA uzayda hayat olduğunu gizlemeye çalışıyor işte kanıtı

Youtube'da yayınlan bu görüntüler, UFO iddiaları sonrasında NASA tarafından geri çekildi. 


0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-video - NASA fena yakalandı. Güneş'e yaklaşan hareketli cisim devasa bir uzay aracı mı?

video - NASA fena yakalandı. Güneş'e yaklaşan hareketli cisim devasa bir uzay aracı mı?
video - NASA fena yakalandı. Güneş'e yaklaşan hareketli cisim devasa bir uzay aracı mı?

Güneşe yaklaşan bir nesnenin görüntüsü, "Acaba uzaylılar mı" sorusunu tartışmaya açtı. Birçok kişi güneşin bilinen en büyük enerji kaynağı olduğunu ve ileri teknolojiye sahip olan dünya dışı varlıkların bunu kullanmasının gayet doğal olduğunu söylerken, birçok kişi de bu görüntülerin bir göz yanılması olarak nitelendiriyor.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İki güneşi olan "Yaşanabilir" gezegen keşf edildi

İki güneşi olan "Yaşanabilir" gezegen keşf edildi
İki yıldız etrafında dönen, iki gezegenin yeraldığı güneş sistemi tespit edildi.

Dünya’dan 4 bin 900 ışık yılı uzaklıktaki gezegenlerden biri, çift yıldıza olan uzaklığı sebebiyle “yaşama elverişli” bölge içerisinde bulunuyor. 


NASA’nın ‘gezegen avcısı’ Kepler Uzay Teleskopu’nun belirlediği ‘Kepler -47’ adı verilen iki yıldızlı ve iki gezegenli güneş sistemi, Kuğu Takımyıldızı’nda yer alıyor. Çift yıldızlar birbirlerinin çevresinde 7.5 günde dönüyor. Bir yıldız bizim Güneşimize çok benziyor ve Güneş’in yüzde 84’ü kadar parlak. Diğer yıldız ise Güneş’in üçte biri büyüklüğünde ve Güneş’in ancak yüzde 1’i kadar parlak. 

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Dünyanın evrene açılan yeni gözü uzayda hayat olup olmadığını görebilecek mi?

Dünyanın evrene açılan yeni gözü uzayda hayat olup olmadığını görebilecek mi?
Dünyanın evrene açılan yeni gözü uzayda hayat olup olmadığını görebilecek mi?

8,7 milyar $'lık Webb Uzay Teleskopu, uzay araştırmalarında çığır açacak.


Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın geliştirdiği son model uzay teleskobu James Webb’in evreni aydınlatan ilk yıldızların ışığını dahi tespit etme kapasitesinde olması için çalışılıyor.

Kısacası dünyanın evrene açılacak yeni gözü olacak kızılötesi teleskop uzay araştırmalarında çığır açacak biçimde, hassas aygıtlarla donatılıyor.

6 buçuk metrelik teleskop Dünya'dan bir buçuk milyon kilometre uzakta gözlem yapacak.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Samanyolu galaksisinde en az 50 milyar gezegen bulunuyor

Samanyolu galaksisinde en az 50 milyar gezegen bulunuyor
Samanyolu galaksisinde en az 50 milyar gezegen bulunuyor


NASA gezegen avcısı teleskop Kepler’den elde edilen ilk sonuçlara dayanılarak yapılan tahminlere göre, bu gezegenlerin en az 500 milyonu hayatın varlığına olanak tanıyan ‘ılık bölge’de bulunuyor. Bilim adamları,

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Uzay nasıl kokuyor?

Uzay nasıl kokuyor?
Uzay nasıl kokuyor?


ABD'nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), uzay kokusunu içeren bir koku geliştirmek üzere harekete geçti.
Uzaydan gelen astronotların tarifi ve tulumlarına sinen kokudan yola çıkarak oluşturulacak koku, tahmin edildiği gibi pek hoş değil. Uzay istasyonunda çalışan astronotlar, uzay yürüyüşlerini tamamlayıp araçlarına geri döndüklerinde kasklarını çıkardıkları gibi etrafı tuhaf bir koku kaplıyor.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Yeni tür gezegen bulundu

Yeni tür gezegen bulundu
Yeni tür gezegen bulundu



Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA ve Avrupa Uzay Ajansı ESA’nın yürüttüğü ortak araştırma sonucunda yeni bir gezegen türünün keşfedildiği bildirildi


İki kurumun çalışması kapsamında bilindik gezegen türlerinden farklı su buharıyla kaplı yeni bir öte-gezegen keşfedildi.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Yılda 740 yeni yıldız doğuran devasa bir galaksi bulundu

Yılda 740 yeni yıldız doğuran devasa bir galaksi bulundu
Yılda 740 yeni yıldız doğuran devasa bir galaksi bulundu
Bilim adamları, Samanyolu Galaksisi'nin bir yılda doğurduğu yıldızdan çok daha fazlasını bir günde doğuran bir galaksi keşfetti.
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) Chandra X-ışın teleskobunu kullanan astronomlar, yılda 740 yeni yıldız doğuran devasa bir galaksi bulduklarını açıkladı.
Astronomların şimdiye kadar gördüğü en parlak X-ışını parıltısını veren galaksiler kümesi içinde yer alan galaksi, Dünya'dan 5,7 milyar ışık yılı uzakta bulunuyor.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

ABD'li askeri yetkili ölüm döşeğinde itiraf etti; ABD Roswell'e düşen UFO'yu gizledi

ABD'li askeri yetkili ölüm döşeğinde itiraf etti; ABD Roswell'e düşen UFO'yu gizledi
ABD'li askeri yetkili ölüm döşeğinde itiraf etti; ABD Roswell'e düşen UFO'yu gizledi

Amerikalı eski bir askeri yetkili, 60 yıl önce ABD’nin New Mexico eyaletindeki Roswell askeri üssü yakınlarına düşen cismin içinde uzaylı cesetleri de bulunan bir UFO olduğunu ve bunların Amerikan ordusu tarafından gizlendiğini ölüm döşeğinde itiraf etti.


O dönemde üssün halkla ilişkiler subayı olan ve geçen yıl ölen Teğmen Walter Haut, ölümünden sonra açılmak üzere yazdığı mektupta, ABD ordusunun birçok teknolojiyi bu "kazada" ele geçen dünya dışı uzay mekiğinden aldığını iddia etti.


Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.






Uzay ve dünya dışı yaşam konularında birbirinden dikkat çekici yayınlar www.SpaceExplorer.TV sitemizde

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

AY fotoğraflarında UFO mu var?

AY fotoğraflarında UFO mu var?
AY fotoğraflarında UFO mu var?

NASA’nın yayımladığı resimlerde arka planda ışık huzmeleri belirgin bir biçimde görülürken ne oldukları ise hâlâ açıklanamadı.
NASA’nın yayımladığı resimlerde arka planda ışık huzmeleri belirgin bir biçimde görülürken ne oldukları ise hâlâ açıklanamadı.


Bazı resimlerde cisimlerin daire şeklindeki formu belirgin bir biçimde gözlenebilirken bir resimde tepenin arkasından yükselen eğik bir disk görülebiliyor.
Bazı resimlerde cisimlerin daire şeklindeki formu belirgin bir biçimde gözlenebilirken bir resimde tepenin arkasından yükselen eğik bir disk görülebiliyor.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu kumun benzeri bir Mars'ta bir de Salda Gölü'nde var

Bu kumun benzeri bir Mars'ta bir de Salda Gölü'nde var
Bu kumun benzeri bir Mars'ta bir de Salda Gölü'nde var




Yeşilova ilçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta olan, 184 metre derinliği ile Türkiye'nin en derin, dünyanın ise en berrak suları arasında gösterilen Salda Gölü, denizden bin 193 metre yükseklikte bulunuyor.
Toros Dağları'nın arasında krater özelliği taşıyan göl suyunun sodalı, magnezyum yönünden zengin ve killi yapısı var. Birinci derecede sit alanı ve turizm merkezi statüsü olan gölün kumsalı, sudaki magnezyum nedeniyle beyaz renkte.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

20 yıl içinde başka gezegenlerdeki hayatı keşfedeceğiz

20 yıl içinde başka gezegenlerdeki hayatı keşfedeceğiz
20 yıl içinde başka gezegenlerdeki hayatı keşfedeceğiz


Rusya Bilim Akademisi Uygulamalı Astronomi Enstitüsü Başkanı Finkelstein, “Hayatın ortaya çıkması, atomların bir araya gelmesi kadar kaçınılmaz… Diğer gezegenlerde yaşam var ve 20 yıl içinde başka gezegenlerdeki hayatı keşfedeceğiz” dedi.

Dünya dışı yaşamın araştırılmasını konu alan uluslararası bir forumda konuşan Finkelstein, “Samanyolu Galaksisi’nde bir yıldızın (güneşin) yörüngesinde bulunan gezegenlerin yüzde 10’unun Dünya’ya benzerlik gösterdiğine” dikkat çekti.


Rus gökbilimci, “bu gezegenlerde su bulunması halinde hayatın da olabileceğini, hatta insanlar gibi iki kola, iki bacağa ve bir kafaya sahip uzaylıların var olabileceğini” ifade etti. Finkelstein, “Derilerinin renkleri bizimkinden farklı olabilir. Ama insanların bile derilerinin renkleri birbirlerinden farklı” dedi.

UZAYA MESAJ GÖNDERİYORLAR


Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.




Uzay ve dünya dışı yaşam konularında birbirinden dikkat çekici yayınlar www.SpaceExplorer.TV sitemizde

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

-Video- Cem Yılmaz - Uzaylı da olsa insan insandır




0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Mars'ı boşver hayat Enceladus'ta!

Mars'ı boşver hayat Enceladus'ta!
Mars'ı boşver hayat Enceladus'ta!

Satürn'ün 60 uydusundan en dış halka üyesi Enceladus'da sodyumklorür (tuz) izine rastlandığından bu kartopu uyduda "hayat olasılığı" giderek güçleniyor.

Alman ve Amerikalı astrofizikçilerle nükleer biyoloji bilginleri, Ay'ın yarısı kadar olan 500 kilometrelik çapıyla Enceladus'un su ve tuz içerdiğini bildiriyor.

Enceladus üzerine iki araştırma, Nature (Doğa) dergisinde yayımlandı.

Almanya'nın güneybatısında Baden-Württemberg eyaleti Heidelberg kentindeki Max Planck Enstitüsü Fen Bilimleri Nükleer Fiziği Araştırma Kurumu'ndan astrofizikçi Frank Postberg, Enceladus'ta buharlaşmanın dev mağara oyuklarından ve tuzlu su ve deniz benzeri oluşumunun mümkün olduğunu söyledi.

Aynı görüşü, ABD'nin Colorado eyaleti Boulder Üniversitesi Güneybatı Araştırma Kurumu'ndan John Spencer de teyit etti. Cassini uzay aracı, kasım ayında Enceladus'un yakınından 2 kez geçecek.

Büyük Cassini Projesi


0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Mars'ta hayat olduğu canlılar bulunduğu kanıtlandı - Uzayda hayar var

Uzayda hayar var
Uzayda hayar var


Mars'ta canlılar kanıtlandı!
Çağın en sansasyonel konusu uzaylılar. Bununla ilgili gazete haberleri, bilimkurgu filmleri, kitaplar ve şimdi de BM’nin uzaylıları karşılamak üzere atayacağı elçi meselesi gündemde. 




Espri düzeyinde ele alınan konuyu yıllarca NASA’da çalışan Neva Çiftçioğlu’na sorduk: Uzayla dalga geçilir mi?

Uzayda hayat var mı yok mu? Evrende yalnız mıyız? Bizi ziyarete gelecekler mi, geliyorlar mı, geleceklerse ne zaman? Bize benziyorlar mı? Yoksa tepelerinde bir gözleri ve üç kolları mı var? Renkleri yeşil mi? Her konuşulan şey, ortaya atılan her teori biraz Cem Yılmaz esprisi gibi. Geçen hafta BM’den sızan “uzaylılara hoş geldin komitesi ve elçi atanması” haberi bu kez espri düzeyinde kalmayacak gibi! Hükümetlerin UFO’larla ve uzaylılarla ilgili birimler oluşturduğu, gizli toplantıların yürütüldüğü biliniyor. Habertürk Gazetesi’nde Bilim-Yorum köşesinin yazarı olan, yıllarca NASA’da çalışan değerli bilim kadını Neva Çiftçioğlu, “uzaylılarla görüşecek elçi” haberinin şakaymış gibi sunulmasını tehlikeli buluyor. “Hoş geldiniz uzaylılar” ekibinin kurulmasına ve haberin sonradan yalanlanmasına dair ise, “NASA böylesine bir haberi verip daha sonra geri çekecek kadar amatör bir kurum değil” diyor.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

NASA Ay'da su buldu

NASA Ay'da su buldu
NASA Ay'da su buldu
NASA bir yıl süren araştırmanın ardından Ay’da 1500 olimpik havuzu dolduracak büyüklükte bir buz kütlesi keşfetti

Ay’ın sürekli karanlıkta kalan güney kutbunda yer alan bir kraterin derinliklerinde bulunan buz kütlesinin güneş ışınlarını almaması nedeniyle erimediği ve binlerce yıldır orada bulunuyor olabileceği düşünülüyor. NASA’nın geçen senenin haziran ayında başlattığı operasyon kapsamında incelenen Cabeus adlı kraterin içinde buz kütlesinin yanında gümüş, cıva, karbonmonoksit ve amonyak gibi metaller bulundu.


N.A.S.A  Ay'da nasıl su buldu

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Uzay savaşları kızışıyor

Uzay savaşları kızışıyor
Uzay savaşları kızışıyor

Rusya ve ABD’nin yerküreye sığmayan rekabeti uzayda kızışıyor. Rusya 2030’a kadar Jüpiter, Mars, Venüs ve Ay’a gideceğini açıkladı


Rusya uzay konusunda ezeli rakibi ABD’ye misilleme yapmaya hazırlanıyor. Soğuk Savaş döneminde başlayan uzay yarışı adlı iki ülke arasındaki resmi olmayan rekabet Rusya’nın 2030’a kadar Ay, Mars, Venüs ve Jüpiter’e gideceğini açıklamasıyla yeniden alevleneceğe benziyor.
İki ülkenin ‘üstünlük sağlama’ çabaları için uzay teknolojisindeki yenilikleri kullanma sırası Rusya’ya geçti. Rus uzay kurumu Roskosmos’un gelecek planlarının, NASA’nın gezegen keşiflerine yönelik 2013 bütçesinde kesintiye gideceğini açıklamasından haftalar sonra gelmesi dikkat çekti. Roskosmos 2030’a kadar Ay, Venüs ve Jüpiter’e uzay araçları göndermek için yeni bir roket geliştirmek ve krizdeki uzay sektörünü modernize etmek istediğini açıkladı.

Mars’a kalıcı istasyon
Kurum, Ay’a gerçekleştireceği insanlı uçuşlarla Dünya’ya toprak numunesi getireceğini ve Venüs ile Jüpiter’in keşfi için bir dizi proje yürüteceğini açıkladı. Roskosmos ayrıca başka ülkelerle işbirliği yaparak Mars’a kalıcı bir bilimsel istasyon ağı yerleştirmeyi planladığını dile getirdi. Angara isimli yeni bir roket ve insanlı uçuşlar için yeni bir uzay aracı üretmek istediklerini de açıklayan Roskosmos yetkilileri, geçen yıl sorunlarla karşılaşan Sovyet teknolojilerini de değiştirmeyi düşündüklerini belirtti.

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

NASA astronotundan şok sözler: "Uzayda yalnız değiliz ve NASA da bunu biliyor."

NASA astronotundan şok sözler: "Uzayda yalnız değiliz ve NASA da bunu biliyor."
NASA astronotundan şok sözler: "Uzayda yalnız değiliz ve NASA da bunu biliyor."


Ay’a inen Apollo 14 uzay aracının astronotu Edgar Mitchell, uzaylıların insanlarla çeşitli defalar temas kurduğunu, ancak hükümetlerin bu gerçeği 60 yıl boyunca gizlediğini iddia etti.

Dr. Edgar MitchellNASA’da çalıştığı dönemde Dünya’ya birçok UFO ziyareti yapıldığından da haberdar olduğunu, ancak bunların da üstünün örtüldüğünü bildirdi. Mitchell, 1947’de New Mexico’nun Roswell bölgesine UFO düşmesi olayının da gerçek olduğunu söyledi.

Mitchell, “Bu olayların üstü hükümetlerimiz tarafından son 60 yıldır çok iyi bir şekilde örtüldü, ancak yavaş yavaş dışarı sızdı ve bazılarımız bunların bir kısmı hakkında bilgi edinme ayrıcalığına sahip olduk” dedi.

1971’de Ay’daki en uzun yürüyüşü yapan Mitchell, bir radyoya verdiği mülakatta, NASA’da uzaylılarla temas kuran kaynakların, uzaylıları “bize acayip gelen küçük insanlar” diye tarif ettiklerini anlattı.

Mitchell, muhtemelen bu “hakiki ET’lerin” geleneksel koca kafalı, büyük gözlü uzaylı imajına uyduğunu söyledi.

Dünyalıların teknolojisinin uzaylılarınki kadar karmaşık olmadığını belirten Mitchell, “Uzaylılar bize düşman olsalardı, şimdiye kadar mahvolmuş olurduk” dedi.


Devamını sadece abonelerimiz okuyabilirler. Abone iseniz devamını okumak için buraya tıklayınız. Abone olmak için buraya tıklayınız.

Uzay ve dünya dışı yaşam konularında birbirinden dikkat çekici yayınlar www.SpaceExplorer.TV sitemizde


0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Yaşanabilir yeni gezegenler bulundu.

Yaşanabilir yeni gezegenler bulundu. Uzayda hayat var mı?
Yaşanabilir yeni gezegenler bulundu. Uzayda hayat var mı?


NASA'nın Kepler teleskobu ile, diğer güneş sistemlerinde, yaşam koşullarına sahip olma olasılığı yüksek 54 yeni gezegen keşfedildi.

Samanyolu galaksisinin 1 yıl boyunca taranması sonucu, diğer güneş sistemlerinde bin 235 adet, gezegen olma olasılığı yüksek gök cismi belirlendi.

Kepler, gezegen olma olasılığı bulunan, bilinen gök cisimlerinin sayısını da böylece üçe yakın oranda katlamış oldu. Bunlardan 54'ünün, kendi güneşlerine, yaşam koşullarına uygun yani ne çok soğuk ne de çok sıcak olabilecek uzaklıkta (yaşanabilir kuşakta) olduğu anlaşıldı.

Kepler projesinin baş araştırmacısı William Borucki, bu keşfin oldukça heyecan verici olduğunu ifade ederek, bugüne kadar, yaşamın desteklenebileceği kuşakta yer alan sadece 2 gezegenin bilindiğini söyledi.


0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Uzayın akıl almaz büyüklüğü - Uzay ne kadar büyük?

uzay ne kadar büyük?
uzay ne kadar büyük?

- İçinde bulunan bütün eşya, insanlar, taşlar, hayvanlar, sular ve gazlar ile beraber dünyayı...

- Dünyanın da içinde bulunduğu, yüz milyarlarca gezegen bulunan dünya semasını (fezayı - uzayı)...

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

15. Yüzyılın büyük astronomu: Ali Kuşçu

ali kuşçu
ali kuşçu
Bilimsel çalışmaları nedeniyle NASA tarafından ayın bir kısmına Ali kuşçu başka bir kısmına ise Abbas İbn Firnas’ın adı verildi.

ALİ KUŞÇU
İslam aleminin büyük astronomu ve kelam alimi. İsmi, Alaüddin Ali bin Muhammed el-Kuşçu’dur. Babası Muhammed, ünlü Türk sultanı ve astronomi alimi Uluğ Beyin kuşçusu idi. Bu yüzden ailesi Kuşçu lakabıyla meşhur oldu. Ali Kuşçu’nun doğum yeri ve tarihi kesin olarak bilinmemekte olup, 15. yüzyılın başlarında Semerkant’ta doğduğu kabul edilmektedir. 

Uluğ Beyin hükümdarlığı sırasında Semerkant’ta ilk ve dini öğrenimini tamamladı. Küçük yaşta matematik ve astronomiye karşı aşırı bir ilgi duydu. Devrinin en büyük alimleri olan Uluğ Bey, Bursalı Kadızade Rumi, Gıyaseddin Cemşid ve Muinüddin Kaşi’den astronomi ve matematik dersleri aldı. Bu büyük alimlerden aldığı ilimlerle yetinmeyip daha fazlasını öğrenme arzu ve isteği ile kimseye haber vermeden sinesinde ünlü alimlerin toplandığı Kirman’a gitti. Kirman’da bulunduğu sırada akli ve nakli ilimler üzerinde çalışmalara devam edip, burada Hallü Eşkal-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risaleyi ve Şerh-i Tecrid adlı eserini hazırladı.

Kirman’dan tekrar Semerkant’a dönen Ali Kuşçu, Zic-i Uluğ Bey’in hazırlanması çalışmalarına katıldı. Kadızade Rumi’nin ölümü üzerine Uluğ Bey tarafından Semerkant Rasathanesine müdür tayin edildi.


Uluğ Beyin öldürülmesinden sonra Semerkant Medresesindeki dersleri ile rasathanedeki çalışmalarına son vererek Semerkant’tan ayrılıp Tebriz’e, bir müddet sonra da, Uzun Hasan’ın elçisi olarak İstanbul’a geldi. Fatih Sultan Mehmed Han, onun değerli bir ilim adamı olduğunu kısa bir görüşmeden sonra anladı ve ondan Osmanlı Devleti hizmetine girmesini rica etti. Bu teklif üzerine Ali Kuşçu elçilik vazifesini tamamladıktan sonra tekrar İstanbul’a geldi. İlim adamlarına çok büyük ilgi ve hürmet gösteren Fatih Sultan Mehmed, Ali Kuşçu’ya bu ikinci yolculuğu sırasında her konak menzili için bir altın hediye vermiştir. Ali Kuşçu İstanbul’a geldikten sonra, Ayasofya Medresesine müderris tayin edildi. Fatih, Ali Kuşçu’ya bu görevi yanında kendi hususi kütüphanesinin müdürlük vazifesini de verdi. İstanbul medreselerinde astronomi ve matematik ilimlerinde Ali Kuşçu’nun çalışmaları neticesinde büyük gelişmeler görüldü. Derslerine İstanbul’un meşhur alimleri de katılırlardı. İlim sahasında hizmet ve adları ile ün yapmış olan Hoca Sinan Paşa, Molla Lütfi ve Ali Kuşçu’nun oğlu Mirim Çelebi gibi alimler onun derslerinde yetiştiler. Ali Kuşçu, yalnız telif eserleri ile değil, çalışma ve yol göstermesiyle devrini aşan büyük bir alimdir. Uzun seneler Osmanlı ilim ve irfan alemini aydınlatan Ali Kuşçu 1474’te İstanbul’da vefat etti. Eyyub Sultan Kabristanına defnedildi.

Ali Kuşçu’nun yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: 

0 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.